Bu yazımda size senaryo danışmanlığına nerelerde ihtiyaç var? sorusunu yanıtlamaya çalışacağım. Yazmak kolay bir eylem değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Yazdıktan sonra bunu bir yerlere ulaştırmak da kolay değil. Bunun da farkındayız. Senaryo danışmanı her şeyden önce yazdıklarınızı yapımcılara ulaştıran biri / bir kurum değildir. Olsa olsa bir köprü vazifesi görebilir. Size kariyerinizle ilgili yazdıklarına bakarak bir ipucu verir. Gidebileceğiniz yolları söyleyebilir. İhtimallerinizi yani ve bu size güç verir. Güç bu yolda dostunuz ve yakıtınızdır, size adım attırır.
Senaryo danışmanı, eserinizi bir yapımcıya ya da belki önemsediğiniz bir ekip arkadaşınıza ( örneğin çalışmayı düşündüğünüz bir yönetmen ya da bir oyuncu) göstermeden önce eserinizle ilgili, mümkün olduğunca bilgi odağında kalarak bir geri dönüş veren kişidir. Bu geri dönüşün başlıklarına birlikte bakalım;
Logline / Önerme
Tanıtıcı Cümle
Sinopsis
Yapı
Karakter
Diyalog
Görsel Dil
Ritim
Sonuç
Senaryo danışmanına bir proje dosyası yollayabilir ya da sadece bir senaryo da yollayabilirsiniz. Bu size kalmış. Genelde gelen genel proje dosyasıyla birlikte bir bölüm senaryodur. Ancak stratejiniz şu da olabilir; sıkı bir proje dosyası hazırlamak ve senaryoya bu dosyaya verilecek yorumlarla birlikte geçmek. O zaman her iki durumda da adım adım gitmek adına; yapımcı ya da ilgili biriyle görüşmeden önce danışmana başvurabilirsiniz.
Yapmamanız gereken önemli bir kaç ayrıntıdan bahsetmek iyi olur; şöyle ki… Eseriniz değerlidir. Onu hiç bir koşulda ve şartta bir görüşmede bir sohbette veya mesajda mailde vs. danışmanınızla dahi paylaşmamalısınız. Çünkü bu aslında şöyle zincirleme bir harekete sebep olmakta; bu şekilde biriyle paylaşılan eser iki gün sonra biriyle daha paylaşılır. Ve böyle böyle o eser size küsebilir. Ya da en iyi ihtimalle değerinden yitirebilir. Bunu lütfen şununla karıştırmayalım; her şeyiyle elinizde hazır olduğuna inandığınız bir proje vardır. Danışmanla ya da danışmansız o projeyi bitirmişsinizdir. Ve bir yapımcıyla görüşme aldığınızda ya da bir sunum sözü ; elbette o eseri sunmalısınız. Ancak olgunluğundan henüz emin olmadığınız ya da sırf bir söz almak adına, yapımcıya ulaşmak adına ortaya konulmuş bir hikayeyle de yola çıkmak çok da iyi bir tercih değildir. Eserinize güvenin ve onun değerinin ardında durun.
Şimdi danışmanlık meselesine gelirsek; olayın en özüne inelim; PARA. Çok iyi bilmekteyiz ki bir yaratıcının zamana ihtiyacı vardır ve aynı zamanda henüz kazanmadığı bir para ile danışman tutmak istememesi de anlaşılır elbette. Ya da tutamaması.
Ancak şunu unutmamak gerekir ki, proje dosyalarınız ve / veya senaryolarınız gelebilecek en iyi haline gelmeden profesyonel bir paylaşımda bulunmanız kartvizitinizi yamuk yumuk teslim etmek gibi bir şey olur. Danışmanlığı şöyle görmenizi dilerim; o birebir bir derstir. Aslında sizin kendi eseriniz üzerinden size bir eğitim verir. Sizi oradan oraya dolandırmaz yani. Direkt olarak kendi diliniz üzerinden bir yorum alırsınız. Ve bu sizin yazımınızı bir üst noktaya taşır. Eğitim amaçlı gittiğiniz kurslar atölyeler elbette çok değerlidir. Yine de kendi eseriniz ya da yazdıklarınız üzerinden bir dönüş almak sizi yapım ve ekip arkadaşlarınızla da buluşacağınız sürece hazırlar.
Ancak bir şey daha eklemekte yarar görüyorum; belki hepimizin bildiği bir şey; ancak şuna lütfen hazırlıklı olun ve hazır olun. Yazmak yeniden yazmaktır. Yapımcılarla çalışsanız da danışmanla çalışsanız da hikayenizi bir kez daha hatta kerelerce yazmaya ve iyileştirmeye açık olmalısınız. Bunun elbette bir sonu da olmalıdır. Ancak çoğunlukla bazı sorunları / zayıf yönleri / ve ayrıca güçlü yönleri de fark edilmeyen eserler pek çok kereler düzeltilir. Ve sonunda elbette ( eğer henüz bir yapımcıya gitmediyseniz ) ‘budur’ diyecek kararı verecek kişi de sizsiniz. Buraya varana kadar; tanımanız gereken iki önemli şey vardır: KENDİNİZ ve ESERİNİZİN GERÇEKTE NE ANLATMAK İSTEDİĞİ.
Bu başka bir yazının konusu. Sizlere ayrıca bir danışmana teslim etmeden önce proje dosyanızda ya da senaryonuzda nelere dikkat etmeniz gerektiğini de anlatmaya çalışacağımız yazılar yazacağız. Bir de komplimanlar iyidir dürüstlük daha iyi… cümlesiyle finallendirecek olursak; bir danışman size mümkün olduğunca ‘bilginin’ ışığında ve sizden yansıyanı anlamaya çalışarak dürüst bir göz sunar. Bu yazınız ve eseriniz yapımcılara ya da görücüye çıkmadan önce edinebileceğiniz bilinçli bir çalışmadır. Böylece eserinize hakim ve onu sahiplenebilir hale de gelirsiniz.